Mesopotamia // Mezopotamya

Denne teksten Mespoptamia finnes på flere språk. Teksten er hentet fra Zmekk.no. Den er tilpasset og oversatt til flere språk av morsmål.no etter avtale med Bergen kommune. Tanken er at teksten skal være et supplement til andre læremidler og andre aktiviteter i opplæringen. Det er altså ikke meningen at disse ressursene skal stå alene, men at de kan brukes i innledning til arbeid med temaet.

Teksten kan, for eksempel, brukes sammen med tospråklig lærer for å aktivere elevenes kunnskaper om temaet, og å bidra til at eleven lærer fagspråk.

Scroll nedover for å finne flere ressurser.

Fırat ve Dicle nehirleri bugün Türkiye, Irak ve Suriye ülkelerinde bulunmaktadır. 6000 yıl önce bu bölgelerin büyük bir kısmına “nehirler arasındaki ülke” anlamına gelen Mezopotamya adı verilmiştir.

Harita, Mezopotamya’nın bugünkü kara alanlarına göre nerede bulunduğunu göstermektedir.

Bölgedeki iklim her zaman sıcak ve güzel fakat aynı zamanda çok kuru olabiliyor. Yine de Norveç’te satılan meyvelerin çoğu bu bölgeden geliyor. Bölge verimli bir bölgedir. Peki nasıl hem bu kadar kuru ve aynı zamanda bu kadar verimli olabiliyor?

Muhtemelen tahmin ettiğiniz gibi bunun açıklaması nehirlerdir. Bu büyük nehirler olmasaydı bölge çöl olurdu ve dolayısıyla orada neredeyse hiçbir şey yetişemezdi.

Illuastrasjon som viser det en bygning, ørken og dyrket området ved eb elv. Skal illustrere en bygning og dets plassering i datidens mesopotomia
Nehirler toprağı işleme ve iyi mahsul hasat etme fırsatı vermiştir.

Çok eskiden ilkbaharda dağlardaki karlar eriyince nehirler sular altında kalırdı. Su yükselince ve kıyılarından taşmaya başlardı. Su çekilip nehirler normal genişliklerine döndüğünde tarlalarda verimli çamur kalırdı. Bu çamur iyi ve besleyici toprak içeriyordu.

Mezopotamya halkı sudan en iyi şekilde yararlanmak için pek çok güzel teknik ve araç geliştirmişti. Sahip oldukları tüm suyla toprağı verimli hale getirebiliyor ve neredeyse istedikleri her şeyi yetiştirebiliyorlardı. Ayrıca nehirlerde çok sayıda balık vardı.

İlk çiftçiler

Mezopotamya’da yaşayan insanlar dünyada ilk çiftçilerdi. Buğday yetiştirmeye başlayan ilk insanlar onlardı. Toprağı sürerek, sulayarak ve gübreleyerek toprağın çok verimli hale geldiğini keşfettiler. Bu, bir yıl boyunca buğday tanelerini birkaç kez hasat edebilecekleri anlamına geliyordu. Daha büyük mahsuller ve daha fazla yiyecek, yiyecekleri daha sonra kullanmak üzere toplayıp saklayabilecekleri anlamına geliyordu. İşlerinde onlara yardımcı olmak için öküz ve at gibi hayvanları kullanırlardı. Hayvancılığa ilk başlayan Mezopotamya halkıdır.

Mezopotamya’da geçimini sağlayacak çok imkan vardı ve bu da birçok kişinin oraya taşınmayı seçmesine yol açmıştı. Dünyadaki ilk şehirler bu şekilde ortaya çıktı. Bu binlerce yıl öncesine dayanır. Bu sayede diğer şehirler iyi organize olmaya başlamıştı. Bu bölgede aynı zamanda okullar ve ordular oluşmaya başladı. Mezopotamya, ziggurat adı verilen tapınakları ve diğer muhteşem yapılarıyla tanınır. İnsanların farklı meslekleri vardı. Bazıları Mezopotamya halkını ilk kültürlü insanlar olarak adlandırıyor.

İcatlar

Mezopotamya’nın en güneyinde Sümer ülkesi vardı. Sümerler matematik ve geometri de dahil olmak üzere birçok önemli icatlarda bulundu. Taban sayısı 60 olan bir sayı sistemi oluşturdular. Bugün bizde bir kısmını kullanıyoruz. Bir saat 60 dakika, bir dakika ise 60 saniyedir. Daireyi 360 dereceye bölüyoruz.

MÖ 3500 ile 3000 yılları arasında çivi yazısı adı verilen bir yazı sistemi geliştirdiler. Başlangıçta çivi yazısı resimli bir yazıydı. Sonunda basitleştirildi ve görüntülerin yerini karakterler aldı. Sümerler yazılarını kil tabletlere ve taşa yazarlardı. Yazı sanatı doğuya ve batıya, diğer yerlerin yanı sıra Mısır’a da yayıldı. Diğer icatlar arasında tekerlek ve sabanı görebiliriz. Ayrıca kolay alabora olmasınlar diye teknelerine omurga taktılar ve sürekli kürek çekmek zorunda kalmamak için yelken kullanmaya başladılar.

Şehirler

Sümerler harika şehirler inşa ettiler. Sümer’in en büyük şehrine Uruk adı verildi. Ur şehri denize bağlantısı olan önemli bir ticaret şehriydi. Her şehir genellikle kendi kralı olan ayrı bir eyaletti. Krallar aynı zamanda dini liderler oldukları için çok fazla güce sahiptiler. Şehirlerde kral, hizmetkarları, rahipler ve zanaatkarlar yaşardı.

Çoğu zaman şehrin etrafını düşmanlardan korumak için duvarlar örülürdü. Kentin çevresindeki bölgelerde yaşayan çiftçiler krala tahıl, et, balık ve sebze şeklinde vergi ödemek zorundaydı. Sümerler parayı mal almak için kullanmıyorlardı. İhtiyaç duydukları malların ticaretini yaparlardı. Tüccarlar yurtdışına yelken açıp, bakır ve altınla takas ederlerdi. Zanaatkarlar yiyecek alışverişinde bulunarak seramik, mücevher, giyim ve çeşitli ev eşyaları gibi eşyalar alırdı.

Önemli kelimeler


organize etmek

Bir şeyi doğal (uygun?) bir bütün oluşturacak şekilde düzenlemek anlamına gelir.

toplamak

Belli bir amaç için bir araya getirmek, toplamak, anlamına gelir.

saklamak

Daha sonra kullanmak üzere saklamak anlamına gelir

kolaylaştırmak

Bir şeyi kolaylaştırmak anlamına gelir.

oluşmak

Bir şeyin var olduğu, başladığı veya ortaya çıktığı anlamına gelir.

faydalanmak

Bir şeyden faydalanmak, sana bir şey vereceği için ondan yararlanmak demektir.

yetiştirmek

Bitki gibi bir şey üretmek anlamına gelir.

değiştirmek

Bir şey verip yerine başka bir şey almak anlamına gelir.

hasat etmek

Yetiştirilen ürünü almak anlamına gelir.

sel basmak

Çok fazla yağmur yağmasından, su taşması demektir

yükselmek / alçalmak

Yükselmek, bir şeyin artması veya yükselmesi anlamına gelir. Azalmak, bir şeyin azalması veya azalması anlamına gelir.

gübrelemek

Bitkilerin daha iyi gelişmesi için toprağa besin değeri yüksek maddeler eklemek anlamına gelir.


Mezopotamya’daki yaşamı anlatan İngilizce bir film.

Ilustrasjon1: Karl Musser, translated labels by User:Mathias-S, CC BY-SA 2.5, via Wikimedia Commons